Dokunsal duyular, her biri belirli reseptörler tarafından iletilen dokunma, sıcaklık ve acıyı kapsar. Dokunma reseptörleri, mekanik enerjiyi veya cilde uygulanan basıncı algılar. Bu reseptörlerden gelen duyusal lifler omuriliğe girer ve beyin sapına bilgi iletir. Burada, liflerin çoğu beynin karşı tarafına geçer. Dokunma bilgisi daha sonra, vücudun yüzeyinin bir haritasını serebral korteksteki parietal lobların somatosensoriyel alanlarına yansıtan talamusa gider. Bu, vücuttaki dokunma duyularının hassas lokalize edilmesini sağlar.
Sıcaklık duyumları, cildin hemen altında bulunan duyusal sinir uçları olan termoreseptörler tarafından yönetilir. Bu reseptörler, cildin yüzeyinde veya yakınında sıcaklık değişikliklerine yanıt verir ve vücudun çekirdek sıcaklığının yaklaşık 37 santigrat derece tutulmasına yardımcı olur. İki tür termoreseptör vardır: sıcak ve soğuk. Sıcak termoreseptörler artan sıcaklıklarla aktive olurken, soğuk termoreseptörler düşen sıcaklıklara yanıt verir. Bu reseptörler, vücudun sıcaklık düzenleme sistemi için kritik girdi sağlar.
Ağrı, vücudu olası hasara karşı uyaran önemli bir histir. Keskin bir çimdikleme veya aşırı sıcaklık gibi çeşitli uyaranlarla tetiklenebilir. Örneğin, bir tencere sapı dokunulamayacak kadar sıcak olduğunda, yoğun sıcaklık değişimi basit bir sıcaklık yerine bir ağrı hissine neden olur. Benzer şekilde, dokulara zarar verecek kadar yoğun mekanik basınç ağrı olarak algılanacaktır. Bu his, daha fazla yaralanmayı önlemek için koruyucu reaksiyonları harekete geçirmek için hayati önem taşır.
Tat ve koku, çevresel kimyasalları işleyen kimyasal duyulardır. Dilin yüzeyindeki yuvarlak çıkıntılarda (papilla) bulunan tat tomurcukları, tat reseptörleridir. Her tat tomurcuğu, tuzlu ve ekşi maddeler gibi farklı kimyasallara tepki veren lifler içerir. Bu sinyaller, tat algısı yaratmak için bunları entegre eden beyne gönderilir. Örneğin, bir limon yediğinizde, beyin ekşiliğini algılamak için tat sinyallerini birleştirir.
Koku, burun boşluğundaki reseptör hücrelerinden oluşan olfaktör epiteline dayanır. Bu reseptörler, burun boşluğunu kaplayan mukusun içine doğru çıkıntı yapan ve havadaki moleküllerle temas eden kıl gibi yapılarla donatılmıştır. Koklama, bu reseptörlerle daha fazla havayı temas ettirerek kokuların algılanmasını artırır. Örneğin, taze pişmiş ekmeğin kokusu, koku molekülleri reseptörlere bağlanarak, kokunun tanındığı ve beğenildiği beyne sinyaller göndererek algılanır.
Bölümden 3:
Now Playing
Sensation and Perception
279 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
516 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
435 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
561 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
509 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
494 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
317 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
192 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
275 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
244 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
194 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
1.5K Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
354 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
145 Görüntüleme Sayısı
Sensation and Perception
461 Görüntüleme Sayısı
See More
JoVE Hakkında
Telif Hakkı © 2020 MyJove Corporation. Tüm hakları saklıdır